-
1 ولد
Iوَلَد1. bebeAnlamı: meme veya kucak çocuğu2. bebekAnlamı: meme veya kucak çocuğu3. zürriyetAnlamı: döl, soy sop, sulp4. yavru5. dölAnlamı: canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey, zürriyet, nesilIIوَلَدَ1. doğurmakAnlamı: yavru dünyaya getirmek2. yavrulamakAnlamı: doğurmakوُلْد1. bebekAnlamı: meme veya kucak çocuğu2. bebeAnlamı: meme veya kucak çocuğuIVوَلَّدَdoğurtmakAnlamı: doğurmasını sağlamak -
2 طفل
طِفْل1. küçükAnlamı: çocuk2. veletAnlamı: oğul, çocuk3. bızdıkAnlamı: ufak çocuk4. tıfılAnlamı: küçük çocuk5. gençAnlamı: yaşı ilerlememiş olan kimse6. bebekAnlamı: meme veya kucak çocuğu7. bebeAnlamı: meme veya kucak çocuğu8. çocukAnlamı: küçük yaştaki oğlan veya kız -
3 راضع
-
4 رضيع
-
5 مولود
مَوْلُود1. bızdıkAnlamı: ufak çocuk2. bebeAnlamı: meme veya kucak çocuğu3. bebekAnlamı: meme veya kucak çocuğu -
6 وليد
См. также в других словарях:
bebek — is., ği 1) Meme veya kucak çocuğu 2) Plastik, tahta, bez vb.nden yapılan insan biçiminde oyuncak Yarın seni bonmarşeye götüreceğim, beğendiğin bebeği alacağım. H. E. Adıvar 3) Göz bebeği Uzun kirpikli gözleri sık sık açılıp kapanıyor, bebekleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük